Türkçe-Çerkesçe Açıklamalı sözlük; yaklaşık 35 000 sözlük makalesi ve
bunların izahı için 10 000 ana başlık ve 30 000 ara başlık ile tahmini 100 000
den fazla açıklama amaçlı cümle-deyimden oluşan Genel (açıklamalı-büyük) sözlüktür.
Açıklamalı büyük sözlük deyiminden kasıt ise, vokabüler yani ele alınan
sözlük makalesinin dar anlamını izah eder olmayışıdır.
Genel deyiminden kasıt ise; toplumu oluşturan hemen hemen her kesimin kendi
çevresinde kullandığı bir kaç bin
kelimeyi geçmeyen onlarca farklı sözlük
hazinesinin genelini ele almasıdır.
Yani, mesela anatomi ile alakalı ‘adem
elması’ gibi kelimelerin
yanısıra, ‘akap’ gibi eski türkçe ve
‘alveol’ gibi batı dünyasından
alınmış kelimeleri de ihtiva eder.
Halkın bu tip kelimeler günlük yaşamında geniş
yer tutmamasına, her gün kullandıkları kelimeler arasında bunların yer
almamasına rağmen anatomi dalında uzman olmalarını gerektirmeden yaşamlarında
karşılaşabilecekleri kelimeler oldukları için bu sözcüklere sözlükte yer
verilmiştir.
Kısaca bu özelliği ile ANATOMİ BİLİMİ SÖZLÜĞÜ
değildir. Fakat halktan bireylerin anatomi bilimdalını ilgilendiren genel
sözcüklerle olan irtibatınıda kurabilecek niteliği, bu sözlüğü GENEL diye
tanımlamamızı gerektirir.
Aynı şey sosyoloji, tarih, tıp vb. uzmanlık alanları
için de geçerlidir.
Bu yüzden, toplumu oluşturan bireyin içinde
bulunduğu grubun günlük yaşamında kullandığı bir kaç bin kelimeden daha geniş
kapsama alanı ile dikkat çeker.
Bu bilimdalları ve uzmanlık alanlarında
kullanılan deyim-terimlere yer vermesi yüzünden içerisinde osmanlıca, çağdaş
türkçe veya yabancı dillerden geçmiş kelimelerde bulunur. Fakat bunların
hiçbirisi GENEL (AÇIKLAMALI – BÜYÜK SÖZLÜK) mahiyetini ortadan kaldırmaz.
Mesela sözlüğün içerisinde yer alan eski türkçe-
Osmanlıca terim-deyimler bu sözlüğü OSMANLICA-ÇERKESCE sözlük kılmaz.
Aynı zamanda tıbbi terim-deyimlere yer vermiş
olması TÜRKÇE-ÇERKESCE TIP SÖZLÜĞÜ niteliği de kazandırmaz.
Sözlüğün oluşturulması esnasında GENEL SÖZLÜK
olmasına özellikle özen gösterilmiştir.
Sözlüğün önsöz kısmında, sözlük maddelerinin
sıralanışı ve oluşturulmasında gözetilen hususlara kısaca yer verilmiştir.
Sözlüğün redaktörlüğünü Adıge Cumhuriyeti Sosyal
Bilimler Araştırma Enstitüsü Başkanı Filoloji bilimdalında Prof. Dr. Bırsır
Batırbıy yapmıştır. Eserin Recenzenti-Denetmeni ise Mıyekuape Devlet Teknoloji
Üniversitesi öğretim görevlilerinden filoloji bilimdalında Prof. Dr. Khuako
Fatimet’tir.
2014 yılında Mıyekuape’de Magarin kitapevi
tarafından 300 nüsha olarak ofset kağıda 60 x 84/16 ebatlarında 960 sayfa
olarak basılmış, ciltli bir eserdir.
ÖNSÖZ
Bir dildeki kelimenin diğer bir dilde tam anlamı ile karşılığını bulmak
hemen hemen imkansızdır.
Örneğin; Tabiattaki olguların seslerinin taklidi ile türetilmiş kelimeler
her dilde vardır; Sallanmak, sarsılmak, esmek fiillerinin
kökünde yer alan ‘s’ sesinin sallanan veya esen bir şeyin çıkarttığı ‘ssss’
sesine gönderme yaptığını görüyoruz. Aynı anlamda kullanılan Сысын
kelimesi Çerkescede yine sallanan nesnenin çıkardığı ‘ссс’ sesine atıfta
bulunuyor. Aynı tabiat olayından aynı benzer sesin taklidi ile oluşturulan
kelimelerin anlamlarının farklı dillerde örtüşmediğini görüyoruz. Mesela
Türkçede yer sallantısı oluyorken bu olgu Arapçada zelzele şeklinde Çerkescede чIыгухъый
şeklinde ses buluyor. Yer sarsıntısı (deprem) kavramının Çerkescesini Türkçe
olarak tefsir ettiğimizde; ‘yer kıpardaması’ tamlamasının kaynaşarak bu
kelimeyi oluşturduğunu görüyoruz. Her iki dilide bilen okuyucularımız ilk anda
kavramın diğer dilde tam anlamıyla karşılanmadığını fark edecekler. Bu sadece
böylesi kelimelere mahsus değil. Pek çok sözcükde de benzeri durum ile
karşılaşıyoruz.
Bunu daha basit bir örnekle açacak olursak Türkiyede köpekler ‘havlıyor’ Adıgeyde ‘мэхьакъу’ Rusyada ise ‘гавкает’. Aynı sesi aynı hayvan aynı
şekilde çıkartıyor olmasına rağmen farklı ülkelerdeki insanlar farklı algılıyıp
farklı dile getiriyorlar.
Sözcüklerin anlamlarının tamamen örtüşmesi bile her zaman aynı kullanım
şekline sahip oldukları sonucuna bizi vardırmıyor. Mesela; halasını çağırmak
için çerkesce ‘hala’ demek isteyen
birisi herhangi bir sözlükten ‘hala’ kelimesinin çerkesce karşılığına
baktığında ‘атэшыпхъу' kelimesini
görerek halasını çağırdığında yanlış yapmış olacak. Çünkü Çerkescedeki ‘hala’ kelimesi en yakın Türkçe açılımı
ile ‘babanın kız kardeşi’ demektir
ve nida için kullanılmaz. Bu tip örnekleri çoğaltabiliriz.
Bizim kısaca anlatmak istediğimiz şey her dilin kendine ait bir mantığı
olduğu ve sözlüklerin sadece bu mantığın çözülmesinde bir araç olmaktan öte bir
anlama sahip olmadıklarıdır. Elinizde tuttuğunuz sözlüğünde bundan öte geçen
bir amacı yoktur. Sözlükte yer alan kelimelerin çerkesce karşılıklarında
elimizden geldiği kadar örtüşenlerine yer vermeğe özen gösterdik.
Bazen Türkçe bir kelimenin anlamına en yakın Çerkesce karşılığın bir cümle
olduğunu, bazende o bir kelimenin Çerkescede birkaç farklı kelime ile
kullanıldığını görüyoruz. Bazende tam tersine bir Çerkesce kelimenin Türkçede
bir cümle ile ifade edildiğine tanık oluyoruz. ‘bilakis a. ары
пакIо, изытетыр фэшъхьаф шъыпкъ’, ‘сыкъыпфытеуагъ ben seni telefonla
aradım’ örneklerinde gördüğünüz gibi. Aslında her iki kelimeyi ‘ bilakis ипхъэндж’,
‘сыкъыпфытеуагъ aradım’ şeklindede göstermek mümkün. Biz sözlüğü
oluştururken ilk örneğimizdeki gibi açıklama yapmağa özen gösterdik. Böylece
kelimenin gerçekten yüklendiği anlamı yakalayarak okuyucuya iletmeğe çalıştık.
Kelimelerin karşılıklarını verirken bu Türkçede isim, Çerkescede fiil vs.
gibi açıklamalar yapmadık. Bunun yerine örnek cümlelerle kelimeyi daha
anlaşılır kılmağa çalıştık. Örneğin ‘Harman’
kelimesini ele alacak olursak; Çerkescede karşılığının sadece bir kelime ile
ifade edilmediğini görüyoruz. En yakın ifadenin ‘Iон = harman etmek, yapmak’ veya ‘хьамэ = harman yeri’ olduğunu söyleyebiliriz. Fakat aynı zamanda
başka ürünlerin harman edilmesi ile alakalı farklı kelimelerin kullanıldığını
da belirtmemiz gerekiyor. Mısır harmanı için ‘натрыф утын = mısır dövmek; mısırı
kaldırmak = натрыф Iухыжьын’ ifadelerinde bunu farkedebilirsiniz.
Harmanlanmış, harman edilmiş şeyler için kullanılan harman kelimesinin ise ‘harman = зэхэгъэкIухьагъ, birbirleri
ile harç edilerek karıştırılmış’ şeklinde söylendiğini belirtmemiz de
gerekiyor. Örneklerimizden de anlaşılacağı gibi Türkçe kelimelerin Çerkesce
anlamları ile aralarında hep bir nüans farkı var. Bu sadece Türkçe ile Çerkesce
arasında olan bir şey değil. Tüm diller için geçerli. Dili kullanan insanlar bu
dille düşündüklerinde bu farklılıklarla, aynı olay ve nesnelere değişik bakış
açılarıyla bakıyorlar. Türk’ü Türk, Çerkesi Çerkes, İngilizi İngiliz yapan
şeylerden biriside bu.
Yukarıdaki kısa bilgilendirmenin ardından sözlük maddelerinin
oluşturulmasında göz önünde tuttuğumuz genel hususlara değinelim:
Eğer anlamını verdiğimiz Türkçe kelimenin, aynı yazım ve okunuşa sahip bir
ismin, sıfatın, zamirin veya herhangi başka tür bir kelimenin çekim hali ile
karıştırılma ihtimali var ise çekim halindeki kelime de başka bir maddede ele
alınarak aslına ‘еплъ’ ifadesi
ile diğer sözcüğe gönderilmiştir. Bu kelimenin aldığı ekle ilgili açıklama
yapmağa ayrıca gerek görmedik.
BENDE I п. пщылIы, унэIут
BENDE II еплъ ben I
Тürkçe kelimenin karşılığı olan Çerkesce kelime eğer aynı yazılım ve
okunuşa sahip fakat başka bir anlamı olan kelime ile örtüşüyorsa parantez
içerisinde hangi anlamdakinin, Türkçedeki kelimeyi anlattığına işaret eden, bir
açıklama ile yer verdik. Örneklere bakarsanız гъэпытэн (kapatmak), бэлыхь
(kolera), кукуу (Soğan tohumlarının yer aldığı başak) kelimelerinin parantez
içinde gösterdiğimiz anlamlarının belirtilmeden, açıklaması yapılan Türkçe
kelimenin anlamını açıklar nitelikte olmasına çalıştık. Bazı hallerde; бэлахь (холера
узыр арэп), кукуу (бзыу) şeklinde gösterdik. Bunu yaparken
açıklamaların uzun yer kaplayıp kafa karıştırmasına engel olmağı amaçladık.
BARI гъэпытэныр (нахь пытэ шIын)
BELÂ а. 1) бэлахь (холерэ
узыр арэп), насыпынчъагъ, тхьамыкIагъ, …
GUGUK (-ğu)
: ~ kuşu зоол. кукуу (бзыур ары) (Cuculus canorus)
GUGUKGİLLER зоол. кукуу
(бзыу) лъэпкъхэр (Cuculidae)
Türkçe kelimenin ifade ettiği şey (aynısı ile) Çerkescede bilinmiyor fakat
bir benzeri ile biliniyor ise benzeri ve kelimenin aslının ifade ettiği şeyi
tarif ederek verdik.
AYRAN айран; щхыупсы (щхыум тIэкIу псы хэлъэу), къундысыу лъэпкъ гор
Özel isim olarak kullanılan kelimelerin
anlamlarını verirken özel ismin Çerkescede kullanımı-kullanımları var ise
bunları, yok ise neyin ismi olduklarını belirterek yer verdik. Bu kelimelerin
sözlükte yer alma sebebi olan genel anlamlarını ise ayrı bir maddede,
gerekiyorsa maddelerde gösterdik.
AZAMET I адыгэхэми Азамат, Азэмэт аIозэ агъэфедэрэ хъулъфыгъацI
AZAMET II (-ti) а. 1) шъхьэкIэфэныгъэ зыфэпшIын фаер;
2) ины, джадэ; 3) пагэ
BAKİ I хъулъфыгъацI
BAKİ II а. 1) къэнагъэр, къыкIэныжьыгъэр, кIэныжьыгъэр; 2) егъашIэкIэ, егъашIэм, сыд
щыгъуи; ренэу, сыдигъуи; ехьщыр kalımlı, ebedi
BAKİ III а. гъырэ, мэгъырэр
BALKAN I Балкан
BALKAN II къушъхьэтх мэзылъ
Birbirlerine anlamca çok yakın fakat söylenişleri farklı kelimelerin
Çerkesce açıklamalarında gerekli gördüğümüz sözlük maddesine «ехьщыр» veya
«еплъ» diyerek göndermeler yaptık. Mümkün mertebe bu tip kelimelerin
her ikisinde de anlamlarını açıklamağa çalıştık.
AÇILIŞ 1) еплъ açılma 2) (кIэ зыгорэр) къыIуахын
AÇILMA açılmak (хъуныгъэ-шIэныгъэ) гущыIэм къытекIыгъэ гущыI; ~ zamanı къызэIуахырэ
уахът
GÜLÜMSEME щхыпцIыныр,
IугушIукIыныр, IущхыпцIыкIыныр ехьщыр gülümseyiş
GÜLÜMSEYİŞ
щхыпцIыныр, IугушIукIыныр, IущхыпцIыкIыныр ехьщыр gülümseme
Günümüz Türkçesinde kullanılmayan fakat Çerkesceye geçmiş olan kelimeleri
de sadece çerkesce anlamları ile verdik. Bunların günümüz Çerkescesinde
kullanım şekillerini ise parantez içerisinde kısaca açıkladık.
DARİHAN а. -п. хъан хэгъэгу, хъан чIыналъ, хъаным ичIыгухэр (Адыгэхэмэ мы гущыIэр
«Дарихъан» аIозэ бзъылъфыгъацIэу агъэфедэ)
Türkçede günümüzde kullanılmayan (sadece
ilgilileri tarafından bilinen) Osmanlıca kelimelerden olup çağdaş Türkçede
yeni bir söylem bulamayan kelimelerin Çerkesceleri günümüzde de canlı olarak
kullanılıyorsa; bu sözcüğün Osmanlıcasını, gerekiyorsa açıklaması parantez
içinde olmak üzere veya örnekleme ile verdik.
BAİR I а. с.х. чIыкIэ (зынэмысыгъэхэ, амыжъогъэхэ чIыгу)
BAY 1. зиусхьан ; 2. сабыибз бай
(гъогумаф- шъотхъэжь); ~ ~ бай-бай ; 3. п. бай, лъэрыхьэ; ~
ü geda баимрэ тхьамыкIэмрэ
Türkçede
günümüzde kullanılmayan (sadece ilgilileri tarafından bilinen) eski (öz)
Türkçe kelimelerden olup çağdaş Türkçede yeni bir söylem bulamayan kelimelerin
Çerkesceleri günümüzde de canlı olarak kullanılıyor ve anlaşılıyor ise bu tip
sözcüklerede sözlükte yer verdik.
HAŞA шытехъу;
шыкIэлъ; онэ кIадз
Türkçede günümüzde az kullanılmakla birlikte bilinmeğe
anlaşılmağa devam eden Osmanlıca kelimelerin Çerkescelerinde sözcüğün anlamını
açıkladık. Fakat bu tip kelimelerin Çerkesceleri kendi anlamlarınıda açıklar
mahiyette ise ayrıca bir açıklama yapmadık.
BAİR II а. махъушэхъу
ÂB I а. мэзацIэ я-9-рэ мазэм ыцIэ. ШышъхьэIу
АBAB а. 1) уцышъхьэхэр,
шъофхэр 2) ыжэ къымыгъэхъыеу къэгущыIэрэр
Günümüz Türkçesinde hala varlığını korumakla
birlikte söyleyiş ve yazılışında farklılaşma geçiren kelimelere ise mümkün
mertebe birbirlerine gönderme yaparak yer vermeğe çalıştık.
ABDES еплъ aptes
ABDEST еплъ aptes
BAKA еплъ beka
Bu tip kelimelerden daha önce inceltme, şapka
işaretleri ile yazılmakta olanlarını ise bu halleri ile kullanıp günümüzde
kullanılan şapkasız hallerine getirmedik. Bunu yaparken sözlüğün Çerkesce daha
iyi bilen fakat Türkçeleri zayıf olan kullanıcılarını düşündük. Şapkalı, kesme
ve inceltme işaretli kelimelerin farklı okunduklarını bu okuyucularımıza
hatırlatmakta fayda görüyoruz. Bu kelimeleri I, II şeklinde sıralamadan kesme,
inceltme vs. işaretlerini kullanarak sıraladık. Günümüzde tek bir yazıma sahip
‘aba’ kelimelerinin sıralamasını örnek olmak üzere aşağıda görebilirsiniz.
ABA I a. 1. 1) абапхъ (абэ ашIрэ шэкI лъэпкъ); 2) абэ,
ефэндхэм, хьаджэхэм ащыгърэ щыгъын кIыIутелъ. 3) Iужъу; ~ ceket шэкI
Iужъум хэшIыкIыгъэ цые ; ~ terlik унэкIэ ащыгърэ хъэдэн, шэкI Iужъум
хэшIыкIыгъэ папыщыр (туфлэр) . <> ~ altından değnek göstermek дахэу
къыбдэгущыIэми ыгукIэ къыппэуцужьырэр, ыгу ощ пае дэгъу зэрэимылъыр къыхегъэщы.
(къикI. шъыпкъэр Абэм ычIэгъкIэ бэщ къегъэлъаго ) ~ gibi пхъашъ
(абэ зашIырэ шэкIым фэдэ пхъашъ, Iужъу) ~yı sermek хьакIэм хэлъын фае
укIытэр, алэм-астэныр хэмылъэу ор-сэрэу бысымым ыIо емыплъэу къэнэн. ~yı
tutuşturmak, ~yı yakmak прост. шIу лъэгъун. Зыгорэм ишIулъэгъуныгъэм
дихьыхын
ABA II разг. шыпхъу нахьыжъ; ны; нан.
ÂBA a ты. бэ пчъагъэм итмэ eb тыхэр; ~ ve ecdat Iатэжъ-Iанэжъхэр, къыхэкIыгъэхэр.
A’BA а. 1) хьылъэхэр , 2)
цIыфым ышIэн фаехэр, къытефэхэрэр, пшъэрылъ зиIэ, пшъэдэкIыжь зыхрэ,
пшъэдэкIыжь зыхэлъ ехьщыр sorumlu
Günümüz Türkçesinde az kullanılmakla birlikte kendisinden türeyen bir diğer
kelime hala canlı olarak kullanılıyorsa bu kelimenin kavranılmasında kolaylık
sağlayacağı düşünülerek az kullanılmakta olan bu tip kelimelere de yer verildi
BECA п. ичIыпIэ, екIу; ~
na ~ екIуми-емыкIуми (ичIыпIэми-имычIыпIэми)
BECAYİŞ п. ащ ычIыпIэ; ~ olmak ачIыпIэхэр (яIэнатэхэр) заблэхъун
Günümüz Türkçesinde kullanılan ve Çerkesceye geçen kelimelerin anlamlarını
Adıgeyde anlaşıldığı gibi kullanmağa özen gösterdik. Türkiyede yaşayan
Çerkesler bu tipteki kelimeleri Türkçeyide iyi bildikleri için farkında olmadan
Türkçedeki anlamları ile yanlış olarak kullanabilirler. Örneğin aşağıdaki
sözlük maddesinde rıza kelimesinin Çerkescede aynı zamanda ‘kadirbilmek, kıymet
bilmek, değer bilmek’, anlamında kullanıldığını farkedebilirsiniz.
DEĞERBİLİR 1) уасэ фэзышIрэр, зылъытэрэр; 2) рaзэ, рэзэныгъэ
зыхэлъ; ехьщыр kadirşinas
Söylenişleri aynı olan, anlamcada aynı sözlük maddesi altında gösterilecek
kadar birbirine benzeyen fakat köken itibariyle farklı olan sözcükleri ayrı
ayrı sözlük maddelerinde inceledik. Örneğimizdeki ‘ferah’ kelimelerine
baktığımızda bu kelimelerin farklı anlamlarda, farklı dillerden Türkçeye geçmiş
olduğunu görüyoruz. Birbirlerinden çok kelime almış olan Türkçe, Farsça, Arapça
dilleri arasında asıl kökeninin hangisinden geldiğini araştırmanın zorluğu ve
bizim konumuz dışında olması nedeniyle sadece bu tip kelimelerin farklı
olduklarını belirtmekle yetindik. Bunu yaparken benzeri durumların, birbirleriyle
kelime alışverişi ilişkisi açısından daha uzak dillerden geçmiş kelimelerde de
önümüze çıkıyor olmasını dayanak olarak aldık. Örneğin aşağıdaki ‘dam’ ve ‘erg’ kelimelerinde olduğu gibi.
FERAH I п. хъоо-пщау,
Iэхъу-лъэхъу, быхъу; ~ ev унэ хъоо-пщау; ~ gömlek джэнэ
Iэхъу-лъэхъу (е быхъу)
FERAH II а. насыпышIуагъ; гупсэфыныр;
рэхьатныгъ ~ ~ уaşamak рэхьатэу
(гупсэфэу) щыпсэун; <> ~ yer а) гуIатыпI; б) чIыпIэ гупсэф
DAM I 1) (унэ, бгъагъэ, псэуалъэ) шъхьэ, унашъхьэ; 2) Iэщ, былымэщ, чэмэщ,
чэмыIо, мэлыщ; 3) арго хьапс; ~a atmak хьапсым чIадзын; ~ı
boylamak хьапсым чIэфэн
DAM II фр. дама, бзы, бзылъфыгъ
ERG I (-gi) фр. физ. эрг
ERG II (-gi) п. геогр. пшэхъо
лъакъу, эрг, ирг
Deyim halinde olan kelimelerin
açıklamalarında eğer deyimin çerkesceye bire bir çevirisinde
anlaşılma-anlamlılık var ise parantez içerisinde birebir karşılığına Çerkescede
kullanılan deyim veya kelime ile birlikte yer verdik. Birebir karşılığının
anlaşılmaz-anlamsız veya gereksiz olacağına inandıklarımızda ise hiç bir şey
belirtmeden, deyimin Çerkesce birebir karşılığına yer vermedik. Bunun yerine
sadece Çerkescede karşılığı olan kelime veya deyimi kullandık. Eğer aynı deyim
direkt anlamı ilede kullanılıyorsa bunu da sözlük maddesinin bir alt bendi
olarak sunduk. Bu tarz anlatımın eksik olduğununda farkındayız. Deyimlerin daha
ayrıntılı ele alındığı bir deyimler sözlüğünün bu konuyu daha net ve metodik
olarak ortaya koyacağı gerçektir.
ÂDEM хъулъфыгъацI (адыгэхэм адам аIозэ агъэфедэрэ
цIэр) <> ~ babamız цIыфхэм ят (адам) , (къикI. шъыпкъэр
тятэу Адам) ; ~ evladı цIыф (къикI. шъыпкъэр Адамым икIал « ащ
къытэкIыгъ») ; beni ~ цIыф лъэпкъыр (Адамым текIыгъэхэр)
GÜLE: ~ ~ 1. 1) гъогумаф, сыхьатмаф; лъэпэмаф; ~ ~ gidiniz! гъогумаф, гъогумаф(эу шъутехь)!, гъогумафэ (тхьэм)
урегъажь (утырегъахь)!; гъогумафэ шъуежь апщи!; тхьэм лъэпэмафэ уегъэдзы!; 2)
гухахъо ехьщыр afiyet 2; ~ ~
yiyiniz! гухахъо шъошх!; 3) гушIо ~ ~ eskitiniz (giyiniz)! гушIо
(шIукIэ) олажь!; утеунэикI! 4) мафэ
~ ~ kullanınız! мафэ пфэхъу (yeni) evinizde ~ ~ oturun унэ мафэ тхьэм пфэшI; 2. гушIозэ,
дэхьащхызэ; ~ ~ anlattı гушIозэ къыIотагъ
YABANCI DİLLERDEN GEÇEN KELİMELER
Yabancı dillerden geçen kelimeleri gösterirken
kelimelerin kökenlerinden ziyade Türkçeye hangi dil aracılığıyla geçtiklerine
yer verdik. Bunu yaparken kelimenin Türkçeye geçerken aracı olan dilin ses
yapısına, gramatiğine uygun olarak uğradıkları değişikliklerin Türkçedeki
söyleminde bu dildeki söyleme daha yakın olduğunu göz önüne aldık. Bunu
aşağıdaki örnekte net olarak göreceksiniz.
FİZİK (-ği) фр. физикэ; ~ alimi (е bilgini) физикэ шIэныгъэлэжь, физик
FİZİKOKİMYA фр. физическэ
химия
Örneğimizdeki kelimelerden ilki olan fizik: köken itibari ile eski rumca
(grekçe) physika olan sözcüğünün
Türkçeye fransızcadan (physique) fransızca okunuşu gibi geçtiğini görüyoruz.
Çerkescesinin ise Rusça vasıtası ile geçen eski rumca okunuşu ile ‘fizike’
kelimesi olduğunu görüyoruz. Sözlük maddelerinde sadece Türkçeye hangi dilden
geçtiğini göstermekle yetindik. Çerkescesinin kökenini göstermedik.
Örneklerimizden ikincisi olan fizikokimya kelimesinde bunu daha net olarak
görmekteyiz eski rumca (Grekçe) physika ve Chemia kelimelerinin
birleştirilmesi ile ortaya çıkan bu yeni kelimenin ilk olarak (1752-1753)
yıllarında aynı adı taşıyan bu bilim dalının kurucusu olan Rus bilimadamı M. V.
Lomonosov tarafından fiziçeskaya himiya
olarak kullanıldığını bilmemize rağmen Türkçeye Fransızca aracılığıyla
geçtiğini belirttik. Bunu yaparken; bu kelime; eski rumca şu kelime ile şu
kelimeden türemiş demeden sadece Türkçeye geçtiği dili göstermekle yetindik.
Diğer başka dillerden Türkçeye geçmiş kelimelerde de aynısını uyguladık.
Eril, dişil veya nötr diye kendi dillerinde kelimeler ayırt ediliyor ise
bile bu kelimeler Türkçeye hangi hali ile geçtiyse eril-dişil diyerek
belirtmeden yer verdik. Fakat, Arapça bazı kelimelerin, hem eril hem dişil
hallerinin Türkçeye geçtiği durumlarda, sadece dişil kelimede bu durumu
belirttik.
ADEMİ а. 1) цIыфы, цIыфым фэшъуаш 2) Адамым текIыгъэр, текIыгъэхэр 3) лIэныгъэ
зиIэхэр (цIыфхэр къикIэу)
ADEMİYE а. (бзылъфыгъэхэм апае) цIыфы
ÂLİ I a. 1) тхьэ зыIорэр, тхьэлъанэ Iон, Iуагъэ, гущыIэ пыт
ÂLİ II a.1) апшъэрэ; ~ iktisat meclisi апшъэрэ экономикэ хас; ~ tedrisat а)
апшъэрэ гъэсэныгъ; б) апшъэрэ гъэсэныгъэ иIэныр; 2) лъагэ; babı~ пчъэ
лъагэ (тырку пщышхохэр зыщыпсэурэ ордэунэм икъэлапчъэ)
ÂLİYE а. 1) âli гущыIэр
бзылъфыгъэ шъуашэм итэу; 2) еплъ âli I, âli II
DAHİLÎ а.
мэхьанэ
зэфэшъхьафхэр иIэу кIоцI,
ыкIоцIрэ, ыкIоцI; ехьщыр içlik, içsel; ~ duvar ыкIоцIрэ дэпкъ; ~
işler (унагъо, хэку, хэгъэгу) кIоцI Iофхэр; ~ hastalıklar кIоцI
узхэр
DAHİLİYE а. dahili гущыIэм ибзылъфыгъэ къэIуакI, еплъ dahili
Örneklerde de gördüğünüz gibi eğer diğer dilden Türkçeye geçmiş kelimenin
halleri birbirleri ile örtüşüyorlar ise her ikisinde Çerkescesine yer vermeden
diğerine gönderme yaparak yer verdik. Bu tip kelimelerden eğer iki halde de
Çerkescesini göstermek gerekiyor diye düşünmdüklerimizde ise birbirlerine
gönderme yapmadan sadece açıklamalarına yer vererek sözlük maddelerin
oluşturduk.
BİTKİ
İSİMLERİ
Bitkilerin isimlerinin karşılığını verirken, eğer, bitkinin ismi Batı
Çerkes edebiyat dilinde yok ise veya biz karşılığını bulamamış isek Doğu Çerkes
(Kabartay-Balkar veya Karaçay-Çerkes) yazın dilinde karşılığı var ise veya
Çerkes dialektlerinden herhangi birisinde var ise buna yer verdik. Aynı zamanda
bitkinin kullanım alanı az biliniyorsa parantez içerisinde bu bilgiyi de
açıklamağa özen gösterdik. Diğer hallerde ise bitkinin Çerkesce karşılığını ve
ayrıca hepsinde Latincesini bilgi notu olarak vermekle yetindik.
BENÇ (-ci) бот. цэузуц (каб.); (щэнаутыпс зыкIэт къэкIрэ лъэпкъэу,
IэзэнымкIэ агъэфедэрэр); (Hyoscyamus niger) ехьщыр bezirbenç
ABDÜLLEZİZ а. бот. чIыдэ (Arachis hypogaea)
HAYVAN
İSİMLERİ
Hayvan isimlerinin çerkesce karşılıklarının yanısıra latincelerine de
parantez içerisine alarak yer vermeğe çalıştık. Hayvanın az biliniyor
olmasından dolayı isminin anlaşılmasında zorluk olacağını düşündüğümüz
kelimelerde ayrıca parantez içerisinde açıklamalarada yer verdik.
AĞAÇKAKAN зоол. пхъэуIу (Picus)
BAKLAN зоол. дудакъ (губгъо къолэбзыу ин лъэпкъ)(Otis tarda)
BALÇIKYİYEN зоол. вьюн (псыхъо пцэжъые лъэпкъ) (Misgurnus
fossilis)
Çerkesce karşılığı olmayan hayvan isimlerinin eğer başka bir yabancı dilden
Çerkesceye girmiş karşılıklarıda yok ise aynen Türkçede olduğu gibi latince
orjinali gibi aktardık
AKYA, AKYABALIĞI (-nı) зоол. акья (Lichia amia)
ANOFEL зоол. анофелес (Anopheles)